27 Nisan 2015 Pazartesi

CROHN HASTALIĞI VE TEDAVİSİ

Crohn Hastalığı Nedir?
Crohn hastalığı, sindirim sisteminin ağız boşluğu ile kalın bağırsak arasındaki tüm bölümlerini tutabilen iltihabi bir bağırsak hastalığıdır.
Sıklıkla hastalığın ince bağırsağın son kısmını (terminal ileum) ve kalın bağırsağın başlangıç bölümünü (çekum yada kör bağırsak) tuttuğu bilinmektedir. Olguların % 40-55’inde ince bağırsağın son kısmı ile kalın bağırsağın başlangıç bölümünde, % 15-25’inde sadece kalın bağırsakta, % 25-40 oranında sadece ince bağırsağın son kısmında yer alır.
Crohn hastalığının nedeni çoğu zaman bilinmemektedir, ancak sıklıkla vücuttaki iltihabi (enflamatuvar) kimyasal medyatörlerin dengesizliği sonunda olduğu düşünülmektedir. Günümüzde, kalıtımsal (NOD2 geni), mikrobik (Mikobakterium paratüberkülozis, Psödomonas ve Listeria), bağışıklık sistemi ile ilgili (interlökinler ve tümor nekrotizan faktör (TNF), çevresel faktörlerle (sigara kullanımı), diyete bağlı, damarsal nedenler ve stres ile oluşabildiği ileri sürülmektedir.



Crohn Hastalığı Ne Sıklıkta Ve Kimlerde Görülür?
Crohn hastalığı, ortalama 100.000’de bir kişide görülür.
Asya ve Afrika kıtalarında, diğer kıtalara göre biraz daha sıktır. Kuzeydeki ülkelerde son 50 yılda özellikle kalın bağırsakta görülme sıklığı artmıştır.
Kentlerde ve üst sosyo-ekonomik grupta kırsal kesime oranla daha sık görülür.
Beyazlarda siyahlara göre Crohn hastalığı daha sık görülür.
Crohn hastalığı, Yahudi toplumunda tüm kıtalarda diğer toplumlara göre 2-4 kat daha sıktır.
Kadın ve erkeklerde görülme sıklığında belirgin bir fark yoktur.
Crohn hastalığı’nın 15-30 yaş ve 60-80 yaş gruplarında artış gösterdiği bilinmektedir.

Crohn Hastalığı Vücutta Ne Tür Sorunlara Yol Açar?

Bağırsağa Ait Sorunlar

Bağırsakta Ülserler: bağırsağın kripta adı verilen bölümlerinde ülserler ve granülom adı verilen şişlikler oluşturur.
Bağırsakta Darlık: Bağırsağın tüm katmanlarını tutan iltihabi gelişme yaratır ve bağırsakta darlık, ödem ve bağırsak tıkanıklığı oluşturabilir. Özellikle, rektum adı verilen bölümün tutulumu durumuna proktit adı verilir ki, bu durum makat darlığına neden olabilir.
Bağırsakta Emilim Bozukluğu (Malabzorpsiyon): Bu durum protein, yağ, safra ve kalori emilim bozukluğuna yol açabilir.
Bağırsak fistülüCrohn hastalığı, bağırsaktan dışarıya sızıntı veya fistül oluşturabilir. Bunun sonucunda bağırsakta delinmeler ve apseler meydana gelir. Crohn hastalığına bağlı bağırsak fistülleri sıklıkla; bağırsak ile bağırsak arasında (entero-enterik fistül), bağırsak ile mesane veya sidik torbası arasında (entero-vezikal fistül), bağırsak ile hazne arasında (rektovajinal fistül), kalın bağırsak ile mide arasında (gastro-kolik fistül) ve bağırsak ile deri arasında (entero-kutanöz fistül) olabilirler. İnce bağırsağın son kısmı ve kalın bağırsağın başlangıç kısmının tutulduğu Crohn hastalığı olgularında % 15 oranında, ve kalın bağırsak ile rektum'un tutulduğu olguların % 92'sinde bağırsak fistülü geliştiği belirlenmiştir.
Makat fistülü: Bağırsak fistüllerine ek olarak, Crohn hastalarının % 15-30'unda komplike makat fistülleri ve apseleribelirlenir. Makowiec ve ark. çalışmasında Crohn hastalarında makat fistülü varlığında iki yıl içinde % 35-60 oranında nüks ettiği belirlenmiştir. Bu hastalarda sıklıkla seton yöntemi ile tedavi tercih edilir ve uzun süre yerinde bırakılır. Whelan ve ark. Crohn hastalarının % 90'ının yaşam süresince en az bir kez makat bölgesi (anorektal bölge) ile ilgili ameliyat geçirdiklerini saptamışlardır.
Makattan kanama: Crohn hastalığında bağırsaktaki iltihabi olay nedeni ile makattan şiddetli kanamalar meydana gelebilir ve bu hastaların % 40'ında ameliyat ile bağırsağın sorunlu olan bölümünü çıkartmak (segmenter rezeksiyon) gerekebilir.
Bekçi meme: olguların % 40-70'inde bekçi meme yada diğer adları ile, ''nöbetçi meme''''sentinel pile'' veya ''skin tag''bulunur.
Makat Çatlağı: Crohn hastalığı olgularının % 20'sinde makat çatlağı bulunur ve bu olgulardan özellikle ağrılı olanlarında makat apsesi olasılığı mevcuttur.

Diğer sorunlar

Böbrek taşı oluşumunu arttırabilir.
Deri hastalıkları: % 2-34 oranında deride eritema nodozum, pyoderma gangrenozum ve sedef hastalığı (psöriatik eritem) adı verilen şişliklere neden olabilir.
Eklem ve kemik hastalıkları: % 4-18 oranında özellikle büyük eklemlerde artrit, ankilozan spondilit adı verilen eklem iltihaplarına neden olabilir. Benzer şekilde, hastaların % 10-15’inde kemik erimeleri (osteoporoz) izlenir.
Ağızda aftlar gelişebilir.
Göz bozuklukları: gözde episklerit, rekürran irit ve uveit adı verilen sorunlara neden olabilir.
Damar sorunları: portal ven trombozu gibi damarlarda tıkanıklığa (trombo-emboli) neden olabilir.
Karaciğer ve safra yolu sorunları: Safra kanallarında sklerozan kolanjit adı verilen safra yolu darlığı gelişebilir ve safra taşı sıklığı artar. Karaciğer iltihabı (kronik aktif hepatit) ve karaciğer sirozuna eğilimi arttırır.

Crohn hastalığı nasıl sınıflandırılır?
Crohn hastalığı sınıflandırmasında güncel olarak Montreal kriterleri kullanılmaktadır.

Hastalık bölgesine göre
L1: İnce bağırsağın son kısmında (terminal ileum) - % 20-27
L2: Kalın bağırsakta - % 23-48
L3: Hem ince bağırsak, hem de kalın bağırsakta - % 23-43
L4: Üst sindirim sisteminde (yemek borusu, mide, oniki parmak bağırsağı) - % 2

Solberg ve ark. Norveç’te gerçekleştirdikleri çalışmada, Crohn hastalarının % 27’sinin L1, % 48’inin L2, % 23’ünün L3 ve % 2’sinin L2 grubunda yer aldığı belirlenmiştir. Jess ve ark. Danimarka’da gerçekleştirdikleri çalışmada L2 grubundaki hastaların oranı % 30-43 arasında olarak saptanmıştır. Lakatos ve ark. Macaristan’da gerçekleştirdikleri çalışmada ise, L1 grubu % 20, L2 grubu % 35, L3 grubu % 43 ve L4 grubu % 2 olarak belirlenmiştir. Ng ve ark. Asya ve Avustralya kıtalarında gerçekleştirdikleri çalışmalarında benzer sonuçlar tespit etmişlerdir. 

Hareket şekline göre
B1: Darlık ve delinme yok (% 68-81)
B2: Darlık mevcut (% 5)
B3: Delinme mevcut (% 14)

Thia ve ark. Mayo Clinic’te gerçekleştirdikleri çalışmalarında, Crohn hastalığı olgularının, % 81’inin B1 grubu, % 5’inin B2 grubu ve % 14’ünün B3 gurubu olduğunu belirlemişlerdir. Avrupa’da gerçekleştirilen ECCO-EpiCom çalışmasında, benzer şekilde hastaların % 68-75’inin B1 grubunda yer aldığını ve % 10’unda ise makat bölgesinde hastalık olduğu saptanmıştır.

Crohn hastalığının belirtileri nelerdir?
İshal: dışkıda sümük (mukus), itihap veya kan olabilir.
Karın ağrısı : kramp şeklinde ve karın sağ alt kısmında ve göbekte ağrı gelişir.
Kilo kaybı (% 60-80)
Hafif ateş
Bağırsak tıkanıklığı: bağırsak iç çeperi ödem nedeniyle daralır.
Makat çatlağı
Makat fistülü
Makat apsesi
Karın içi apseler (intra-abdominal ve retroperitoneal apse)
Karın duvarında ele gelen sert kitle (kalınlaşmış bağırsak)
Böbrek taşı
Kansızlık (anemi) ve nabız yüksekliği (taşikardi)
Deri, ağız, göz, eklem, karaciğer, safra yolu belirtileri

Crohn hastalığı hangi hastalıklar ile karışabilir?
Amip hastalığı (amibiazis)
Karsinoid tümör
Bağırsak divertikülü
Apandisit
Bağırsak tüberkülozu
Endometriozis hastalığı
Yumurtalık ve tüplerin bazı hastalıkları

Crohn hastalığında kan tetkikleri nasıldır?
Lökosit düzeyi yükselir (lökositoz)
Protein (albümin) düzeyi azalır
Kollesterol düzeyi azalır.
Magnezyum düzeyi azalır.
Kalsiyum düzeyi azalır.
CRP (enfeksiyon belirteci) yükselir
p-ANCA ve ASCA antikorları görülür.

Crohn hastalığında diğer tetkikler hangileridir?
İlaçlı (baryum) bağırsak röntgeni: bağırsakta kaldırım taşı görünümü
Bilgisayarlı tomografi: bağırsaktaki fistül ve apseler görülebilir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): safra yolu darlıkları, leğen kemiği içindeki
istülleri (makat fistülü vb.) gösterir.
Kolonoskopi: darlıkları gösterir, biyopsi alınabilir
Sanal kolonoskopi
Kapsül endoskopisi: Triester ve ark. tıkanmaya yol açmayan Crohn hastalığı olgularında,
apsül endoskopisi ile diğer yöntemlere göre % 25-40 fazla bilgi edinildiğini bildirmişlerdir.
Gastroskopi: ülseri gösterir, biyopsi alınabilir
Çift balonlu endoskopi: ince bağırsağı incelemeye yarayan endoskopi türüdür.
Ultrasonografi: safra kesesi, yumurtalık ve tüplere ait sorunları gösterebilir.

Crohn hastalığının seyri nasıldır?
Hastalık klinik olarak alevlenmeler ve sakin dönemlerle (remisyon) seyreder. Wolters ve ark. çalışmasında, 1 yıl içinde hastaların % 34’ünde, 5 yıl içinde % 69’unda ve 10 yıl içinde % 78’inde tekrarlama (nüks, rekürrens) olduğu saptanmıştır. Diğer çalışmalarda ise 1 yıl içinde tekrarlama % 53, 5 yıl içinde tekrarlama % 85 ve 10 yıl içinde tekrarlama ise % 90 olarak belirlenmiştir. Bu sonuçlardan da anlaşılacağı gibi, Crohn hastalığının tanısının konulması ve ilk tedavisinden sonraki 5. yıldan itibaren tekrarlama oranı hayli yüksektir.

Crohn hastalığının ilaçla tedavisi nasıldır?
Kronik ishal tedavisi: Loperamid, difenoksilat ve atropin, morfin damla
Safra asidi emiliminin düzenlenmesi: kolestiramin
Kramp şeklinde karın ağrılarının önlenmesi: propantelin, disiklomin ve hyosiyamin
Kalın bağırsaktaki iltihabın azaltılması: Sulfasalazin, mesalamine, Prednizon, azathioprin, 6-merkaptopurin (6-MP)
Fistül ve apse durumu: metronidazol, siprofloksasin
antiTNF antikorları: infliximab, adalimumab ve sertolizumab
Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar: Takrolimus, mikofenolat mofetil, natalizumab, fontolizumab, filgrastim (CSF)
Bernstein ve ark. Kanada’da gerçekleştirdikleri çalışmalarında, İBH hastalarının % 25’inde yıllık izlemde hastane yatışı gerektiğini belirlemişlerdir. Sonnenberg’in Avrupa ülkelerinde gerçekleştirdiği çalışmasında ise, İBH hastalarının hastaneye yatış gereksiniminin % 1-5 arasında olduğu belirlenmiştir.

Crohn hastalığında hangi koşullarda ameliyat gerekir?
Bağırsak tıkanıklığı
Bağırsak delinmesi
Kan zehirlenmesi (toksik megakolon) gelişmesi (toksik megakolon)
Karın içi apse gelişimi

Crohn hastalığında ameliyat tekniği, hastalıklı bağırsak bölümünün çıkartılması veya bypass yapılması ile devamlılığın sağlanması esasına dayanır ve bu ameliyatlar Genel Cerrahi Uzmanları tarafından gerçekleştirilir ve ağırlıklı olarak bağırsak cerrahisi (kolorektal cerrahi, koloproktoloji) ile uğraşan cerrahlara kolorektal cerrah olarak adlandırılır. Ameliyat açık veya klasik yöntem, laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi ile gerçekleştirilebilir. Laparoskopik ve robotik cerrahini avantajları: erken işe dönme, daha az ağrı, daha düşük kesi yeri fıtığı oranıdır. Zorunlu olmadıkça bu hasta grubunda bağırsak yaralarının iyileşme sorunu, hastalığın aynı belirtilerle çıkartılan bağırsağın dışındaki bölümlerde tekrarlaması ve bağırsağın farklı bölümlerinde daralma riski nedeniyle cerrahi girişimden kaçınılır. 20 yıl içinde hastaların yaklaşık % 75’inde ameliyat gerektiren komplikasyonlar gelişir. Ameliyat sırasında önemli olan ne miktarda bağırsak bölümünün çıkartılacağı ve sonrasında bağırsağın nasıl birleştirileceğini (anastomoz) belirlenmesidir. Birleştirilen (anastomoz) bağırsak bölümünden, normal hastalara kıyasla yüksek oranda bağırsak fistülü ve karın içi apse geliştiğinden bu konu hayli önemlidir.

Tanı sonrasında ameliyat gereksinimi
1 yıl: % 10-20
5 yıl: % 20-50
10 yıl: % 30-60 

Crohn hastalığında diyet nasıl olmalı?
İshali olan hastalarda B12 vitamini ve folik asit eksikliği ve bunun sonucunda da kansızlık (anemi) gelişir. Crohn hastalığında diyetin kısmen etkisi vardır. Diyete lif eklenmesi bağırsak cidarının iyileşmesine katkı sağlar. İnce bağırsağın son bölümü (ileum) ameliyatla alınan hastalarda yağdan fakir elementer diyetin yararı vardır. Crohn hastalarında sıklıkla laktoz tahammülsüzlüğü (entoleransı) olduğundan süt ürünlerinin alınması ile yakınmaları artar, ancak, kalsiyum desteği yapmak gerekir. Bu hasta grubunda laktozsuz süt ürünlerinin tercih edilmesi yararlı olur. Birçok iltihabi bağırsak hastalığı olan kişinin daha çok hamur işlerini tükettiği ve sebze ile meyvelerden, kendilerine dokunduğu gerekçesi ile kaçındıkları gözlenmektedir, bu durum sağlıklı beslenme yönünden dengelerin bozulmasına neden olabilir.

Crohn hastalığında kanser gelişme riski var mıdır?
Kalın bağırsak tutulumu olan Crohn hastalarında bağırsak kanseri gelişme şansı normal insanlardan 4-20 kat daha yüksek ancak ülseratif koliti olan insanlardan daha düşüktür. Bağırsak kanseri sıklıkla hastalığın 10. yılından sonra ve 45-55 yaşlar arasında görülür.
İnce bağırsakta hastalığı olan kişilerde iltihabi olayın aktif olarak devam ettiği darlık (striktür) olan bölgelerde kanser gelişebilir.
Sjodahl ve ark. makat fistülü olan Crohn hastalarında ortalama olarak 15 yılın sonunda, fistül boyunda makat kanserigeliştiğini göstermişlerdir.
Crohn hastalığının 10. yılından sonra her yıl kolonoskopi yaparak bağırsak kanseri riski açısından değerlendirilmelidir.

Crohn hastalığının sonuçları nasıldır?
Crohn hastalığının ölüm riskini 1-5 kat arttırdığı bilinmektedir ve ölümler sıklıkla hastalığın başladığı ilk 4-5 yılda görülür. Hastalığın 15 yılında, hastaların % 94’ünün hayatta olduğu bilinmektedir. Yıllar ile birlikte hastalıktan yaşamı yitirme riski artar. Zaman içinde Crohn hastalığı nedeniyle hastaların % 10’unun yaşamları ciddi şekilde kısıtlanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder